Grip
Grip, influenza A, B
ve C virüslerinin neden olduğu viral bir enfeksiyondur. İnsanlar arasında
gribin yayılmasına yol açan influenza A virüsüdür.
Grip, viral bir
hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut
direncini düşüren kronik hastalığı olan kişilerde (diabet, kalp-akciğer
hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği, AIDS vb.) yaşlılarda ve çocuklarda
tedavi daha uzun sürmektedir.
Virüsüne en kolay
bulaşıcı yolu, el ile temastır. Tokalaşma, başkasının eşyasına (bardak, elbise,
ev eşyası) dokunma gibi durumlarda virüs hemen başka bir geçiş yolu bulur ve
temas halindeki durumlarda salgın konumunu aktif eder. Soğuk algınlığına
yakalanan bir kişi insanların bulunduğu ortamlarda "hapşırma" veya
öksürme gibi durumlarda virüs ortamda bulunan herkese sıçrayabilir.
Gribin Belirtileri
Griple soğuk
algınlığı bazı ortak belirtileri olduğu için sık sık birbiriyle karıştırılır.
Ancak gripte olup, soğuk algınlığında görülemeyen belirtiler gribin ayrıcı
özellikleridir. Bunlar:
-Yüksek ateş
-Soğuk ter ve titreme
-Baş ağrısı
-Eklem ve uzuv
ağrıları
-Yorgunluk, bitkinlik
hissi
-Bulantı, kusma ve
ishal (Yetişkinlere göre çocuklarda daha sık görülür.)
Bu belirtiler genelde
bir hafta sürer fakat yorgunluk ve bitkinlik hissi birkaç hafta devam edebilir.
Grip, çoğunlukla
virüsler tarafından oluşturulduğu için öncelikli olarak insanların karşılaştığı
semptomların tedavi edilmesi ile başlar. Burun tıkanıklığı var ise burun
açıcılar, öksürük varsa balgam söktürücüler, ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler
ile tedavi uygulanabilir. İştahsızlığın giderilebilmesi için de bol sıvı
tüketilmesi gerekmektedir.
Önemli: Sık yapılan hataların başında koruyucu antibiyotik yutmak gelir. Ne var ki antibiyotikler virüsleri etkilemeyen, nezlede, gripte asla fayda vermeyen, tersine zararlı bile olabilen ilaçlardır.
Gribin Doğal Yollardan Tedavisi
Dikkat:
-Tedaviniz için önce doktora gidin.
-Şifalı bitkiler ve yağlar doktorunuzun verdiği ilaçlarla etkileşime girerek tedavinizi olumsuz etkileyebilir.
-Uygulayacağınız bitkisel ya da alternatif tedaviler hususunda mutlaka doktorunuzu bilgilendirin.
-Buradaki bitkisel tedaviler tamamen bilgilendirme amaçlıdır. Bu tedavilerden birini uygulamak tamamen sizin sorumluluğunuzdadır.
Bitkisel kürleri
uygularken aşağıdaki uygulamaları yapmanız tedavi sürecinizin hızlanmasına
yardımcı olabilir.
-İmkan buldukça istirahat edin ve vücudunuzu dinlendirin.
-Hapşırır, öksürürken
de dikkat edin. Her hapşırık veya öksürükte etrafa milyonlarca mikrop
yayarsınız. İkisinde de tek kullanımlık mendille temizlik yapın ya da kolunuzun
ters yüzüyle –avucunuzun içiyle değil- ağzınızı kapatmayı ihmal etmeyin.
-Grip ve soğuk
algınlığında vücudumuzdan toksinlerin ve mikropların daha kısa sürede
atılabilmesi için mutlaka yeterli su tüketimine ihtiyaç vardır. Özellikle
griple beraberinde gelebilecek olan yüksek ateş, ishal vb. gibi durumlarda
yüksek sıvı kayıplarına karşı günlük 10-12 bardak su tüketmek gerekmektedir.
-Yastık kılıfları,
çarşaflar ve havlular mikropların yuvalandığı yerlerdir. Evde hasta varsa
havluları ortak kullanmayın. Nezle, grip sonrasında da yastık kılıfları ve
çarşafları hemen değiştirin.
-Bol C vitamini
takviyesi ile vücudunuzun direncini artırın.
-Bulunduğunuz havayı
nemlendirin, bu size solunum kolaylığı sağlayacaktır.
DİKKAT: Eğer hamileyseniz ya da kronik bir hastalığınız varsa doktora
danışmadan hiçbir bitki çayını tüketmeyin!!!
-Hamilelik
döneminde ıhlamur dışında, hiçbir bitki çayı tüketilmemelidir. Bitki
çayları rahim kasılmalarını, kanama riskini artırarak kötü sonuçlara yol
açabilirler.
1- Sarı Kantaron Çayı
Bu tedavi 15 yaşından
büyükler içindir. Sarı kantaron iyi bir bakteri ve virüs öldürücüdür.
Kilonuza bağlı olarak
1 ya da 2 çay kaşığı sarı kantaronu çay demler gibi 10 dakika demledikten sonra
günde iki kere aç karnına için. Sonraki yarım saat boyunca bir şey
yemeyin.
Not: Sarı kantaron, reçeteli ilaçlarla etkileşime
girebilen ve dikkatli kullanılması gereken bir bitkidir. Sarı kantaronu
kullanırken antbiyotik, antidepresan ya da kortizon içeren
ilaçlarla beraber kesinlikle kullanmayın. Sarı kantaron tansiyonu yükseltir.
Hamileyseniz kullanmayın.
Uyarılar:
-Hamileler bu kürü uygulamamalıdır!
-Kalp damar hastaları sarı kantarondan uzak durmalıdırlar.
-Eğer yüksek tansiyonunuz varsa sarı kantaronu kullanmayın.
-Sarı kantaron birçok ilaçla etkileşime girdiği için etkisi azalmakta ya da tedavi edici özelliği kalmamaktadır. Bu nedenle tedavi sürecinde hiçbir reçeteli ya da bitkisel ilaç kullanmayın.
-Eğer antibiyotik veya antidepresan ilaçlarından birini kullanıyorsanız, sarı kantaron yağını bu ilaçları bıraktıktan 2 gün sonra kullanmaya başlayın. Aksi durumda ciddi sıkıntılara neden olur.
-Kortizon içeren ilaçlar kullanıyorsanız sarı kantaronu bu ilaçları bıraktıktan 1 ay sonra kullanmaya başlayın.
2- Nar Kabuklu Karabaş Çayı
Nar kabuğu
zengin bir C vitamini kaynağıdır. Öksürüğe iyi gelir ve bağışıklık sistemini
güçlendirir. Karabaş otu da vücut direncini artırır ve öksürüğün şiddetini
azaltmada etkilidir. Baş ağrısını hafifletir.
Nar kabuğunu madeni 1
lira büyüklüğünde 3 adet kesin. Bir bardak suyun içine atın ve 5 dakika
kaynatın. 4-5 tane karabaş otunu ufalayıp ilave edin ve 5 dakika daha kaynatın.
Toplam 8 dakika kaynatmış olacaksınız. Günde 1-2 bardak için.
3- Nar Kabuklu Hibiskus Çayı
Nar kabuğu
zengin bir C vitamini kaynağıdır. Öksürüğe iyi gelir ve bağışıklık sistemini
güçlendirir. Karabaş otu da vücut direncini artırır ve öksürüğün şiddetini
azaltmada etkilidir. Baş ağrısını hafifletir.
2 adet metal 1 lira
büyüklüğünde nar kabuğu ve 1 tatlı kaşığı hibiskusu kaynayan 1 bardak suya
koyun. 5 dakika kısık ateşte kaynatın ve ılımaya bırakın. Ilıkken ve günde 1
kez aç karnına için.
4- Zencefil-Limon-Tarçın-Bal Çayı
Bileşenleri gingerols
ve shogaols gibi, fenoller ve uçucu yağlardan oluşan zencefil antiseptiktir.
İltihap sökücü, bulantı giderici, sindirimi rahatlatan, ağrıları alan ve
yatıştıran bir yapısı vardır. Özellikle sabahları yemekten önce tüketildiğinde
ve 10-15 dakika kadar farklı bir besin tüketilmediğinde ekstra bir etki
sağladığı kanıtlanmıştır.
Zencefil, limon,
tarçın ve bal ile yapacağınız bitkisel çay sizi gribe karşı fazlasıyla
koruyacaktır. Bağışıklık sisteminizi güçlendiren bu karışım grip olduğunuz
zaman da hastalığı daha kolay atlatmanızı sağlayacaktır.
Küçük bir taze
zencefil dilimini (Küp şeker boyutunda) bir su bardağı kaynayan suya atın ve
kısık ateşte 5 dakika kaynatın. Ocağın altını kapattıktan sonra içine 1 tatlı
kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı limon suyu ve 1 çay kaşığı tarçın ekleyerek iyice
karıştırın ve için. Bu çayı her gün sabah-akşam 2 kez içebilirsiniz.
5- Sarımsak Çayı
Sarımsak, doğal bir antibiyotiktir. Yoğun
vitamin ve mineralleri içerisinde barındırır. Bağışıklık sistemini
kuvvetlendiren sarımsağın özellikle bir diş olarak her gün tüketilmesi oldukça
faydalı olacaktır. Kokusundan çekinenler ve reflüsü olanlar çiğ tüketmek yerine
çayını içebilirler.
3 tane sarımsağı
soyduktan sonra ezin ve kaynamakta olan bir bardak suyun içine koyun.Kısık
ateşte 5-6 dakika kaynattıktan sonra aç karnına günde 2 kere için. Düşük
tansiyonu olanlar için iyi bir seçenek olmayabilir.
6- Süt-Zerdeçal Karışımı
Zerdeçal, güçlü bir
antiseptik içeriğe sahiptir. Solunum yollarında aşırı mukus üretimine neden
olan bakterilerin ölmesini sağlar.
Bir şeker kaşığı toz
zerdeçalı bir bardak sıcak süte koyun ve karıştırın. İçine bir tatlı kaşığı bal
katabilirsiniz. Kahvaltı öncesi ya da sonrası ve yatmadan önce içebilirsiniz.
7- Adaçayı
Adaçayı içerdiği uçucu bileşenler sayesinde;
özellikle grip ve soğuk algınlığının yol açtığı boğaz ve ağızdaki iltihaplanmayı,
enfeksiyonu önlemeye yardımcı olur.
1 bardak suyu
kaynatın ve içine 2 dal adaçayını koyun. 5 dakika çay demler gibi demleyin.
Süzün ve biraz ılıması için bırakın. Son araştırmalara göre adaçayının limonla
tüketilmesi adaçayının iyileştirici etkisini ortadan kaldırmaktadır. Bu yüzden
içine limon sıkmayın. Günde 2 çay bardağı tüketebilirsiniz.
Dikkat: Ancak daha fazla miktarda ve her gün düzenli
tüketilmesi erkeklerde hormonal değişikliklere, hamilelerde ise kanama riskini
ve kasılmaları artırarak erken doğum riskine sebep olabilmesi açısından fazla
miktarlarda ve uzun süre tüketilmemesi gerekir.
8- Çorbalar
Tavuk çorbası yüz yıllardır iyi bilinen doğal
bir soğuk algınlığı ilacıdır. Eğer tavuk sevmiyorsanız işkembe veya kelle paça
çorbasını da deneyebilirsiniz. Tavuk suyu çorbaya havuç, zencefil, zerdeçal ve
sarımsak da ekleyebilirsiniz.
9- Papatya Çayı
Enfeksiyonlarla
savaşan ve ağrıları dindirme özelliği bulunan papatya çayını, boğaz ağrısı
nedeniyle uyumakta zorlanıyorsanız yatmadan önce içebilirsiniz. (Ancak
yaban mersini alerjisi olanlar tarafından kaçınılmalıdır.)
1 tatlı kaşığı kuru
papatyayı çay demler gibi 10 dakika demledikten sonra günde iki kere aç karnına
için. Sonraki yarım saat boyunca bir şey yemeyin.
10- Elma Sirkesi Kürü
Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat “oksimel” olarak
adlandırılan elma sirkesi ve bal karışımını, öksürük, yutak iltihabı, soğuk
algınlığı tedavisinde kullanmıştır. Bir bardak ılık suya bir yemek kaşığı elma
sirkesi ve (isteğe bağlı) bir yemek kaşığı bal ilave edilerek karıştırın ve
için. Elma sirkesinin ev yapımı olmasına özen gösterin.
Günde 2-3 kere
özellikle de gece yatmadan önce elma sirkesiyle gargara yapabilirsiniz.
11- Mürver Çiçeği Çayı
Bitkinin bünyesinde
bulunan A, B ve C vitaminleri vücut direncinizi artırır ve sizi birçok
hastalığa karşı güçlü yapar. Balgam söktürücü özelliği ile göğsü yumuşatır ve
üst solunum yolları enfeksiyonu tedavisinde destekleyici olarak kullanılır.
Terletici etkisi bulunup grip, üşütme, nezle, soğuk algınlığını geçirme etkisi
vardır.
1 tatlı kaşığı kuru
mürver çiçeği çay demler gibi 10 dakika demledikten sonra günde iki kere aç
karnına için.
12- Nane Limon Çayı
Antiseptik bir özelliğe sahip olan nane ve limon
karışımı; yatıştırıcı, sakinleştirici ve iltihap gidericidir. Bunun yanı sıra
boğazı yumuşatarak balgamı ortadan kaldırır.
Bir cezveye 2 tatlı
kaşığı kadar kuru nane (ya da 8-12 adet taze nane yaprağı) koyun. Daha sonra
yarım bir limon küçük parçalar halinde kesin ve onları da cezveye ilave edin.
Cezveye 1,5 su bardağı kadar su ekleyin ve kaynamaya bırakın.
Kaynama başladıktan
sonra ocağın ateşini kısın ve 3-5 dakika daha kaynatın. Daha sonra süzün ve
için.
13- Buhar
Küçük bir tencereye kaynar su koyup, üzerine 1
çay kaşığı okaliptus, 1 çay kaşığı da kekik yağı ilâve ediniz. Başınızın
üzerini hemen büyükçe bir havlu ile kapatıp, 5 dakika kadar ağız ve burundan
nefes alınız. Günde 2-3 defa yapabilirsiniz. Hem buharın hem de uçucu yağların
etkisiyle daha rahat nefes alacaksınız. Yağların kaliteli olmasına dikkat
ediniz. Eğer uçucu yağ yoksa, kaynar suyun üzerine nane yaprağı, kekik atıp
çıkan kokulu buharlardan benzer şekilde yararlanabilirsiniz.
0 Yorumlar