Yüksek ve Kötü Kolesterol Yüksekliği

Kolesterol kanda bulunan yumuşak yağ benzeri bir maddedir. Hücre zarı yapımında ve hormonların üretiminde önemli rol üstlenir. Aslında kolesterol vücudun temel yapı taşıdır. Fakat kanda yüksek düzeyde bulunması kalp damar hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur.

Kanda bulunan kolesterol iki ayrı kaynaktan kana karışır. Birincisi vücudun kendi ürettiği ikincisi ise yediğimiz besinlerden meydana gelir.Kolesterolün düşürülmesi kalp damar sağlığı açısından önemlidir.

Ceviz içeriğinde bulunan omega 3 yağ asiti kan yağlarının dağılmasında etkilidir. Ayrıca uzun süre kan yağlanmasına maruz kalındığında damar iç çeperlerinde plakalar oluşturarak özellikle damarların kıvrımlı bölgelerinde tıkanıklığa neden olarak kalbin durmasına ve hastanın hayati tehlike altına girmesine neden olur.

Yazın havanın sıcak olması ister istemez insanın iştahını azaltır. Ağır gıdalar, terlemeyi artırıp kişinin konforunu bozduğu için çok fazla tercih edilmez. Ancak kışın durum tam tersine döner. İnsanlar ağır yemekler tüketmeye daha meyilli olurlar. Bu da vücuda harcayabileceğinden daha fazla enerji almamıza sebep olur ve fazla gelen enerji yağa dönüşür. Artan yağ oranı da doğal olarak kolesterolü yükseltir.

Kolesterol her insanın kanında olması gereken bir maddedir. Beslenme eksikliği olanlarda, zafiyet geçirenlerde kolesterol değerleri çok düşer ve bu da tehlikeli bir durumdur. Kolesterol düzeyini değerlendirirken, hastanın ek bir hastalık durumunun olup olmadığını göz önünde bulundurulur.

Sağlıklı bir insanda LDL kolesterol dediğimiz, halk arasında kötü huylu olarak bilinen kolesterolün üst sınırı 200’dür. Sağlığında hiçbir risk faktörü, şekeri, kalp hastalığı öyküsü olmayan hastalarda LDL kolesterolü 200’e kadar normaldir. Eğer hastanın şeker, kalp veya damar hastalığı varsa, kolesterol düzeyini 70’e kadar indirmek gerekir.

Cinsiyetine yönelik bir takım genetik faktörlere dayalı olarak kadınlar, erkeklere oranla kolesterol artışına daha yatkındır. Kadınların beslenme alışkanlıkları ve tatlıya olan düşkünlükleri de kolesterole zemin hazırlar.

Kandaki yağlar ve kolesterol pek çok farklı bileşimde bulunur, ancak özellikle üç formu büyük önem taşır.

Düşük Yoğunluklu Lipoprotein (LDL): Yüksek seviyeleri atardamarlarda yağlı birikimlere neden olabilen ‘Kötü’ Kolesterol olarak bilinir.

Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein (HDL): Fazla miktardaki LDL’yi kan akımından temizleyen ‘İyi’ Kolesterol olarak bilinir.

Trigliserid: Bu, kan dolaşımında yağların taşınmasını sağlar.

Toplam Kan Kolesterolü, LDL ve Trigliserid seviyeleri arttıkça kalp hastalığı gelişme riski artar. Başka risk faktörleri de eklenirse risk daha da artar.

Yüksek Kolesterolün Belirtileri

-Baş ağrısı,

-Halsizlik,

-Aşırı yorgunluk hissi,

-Ayaklarda ve bacaklarda yanma,

-Soluk cilt, cildin solgun görünmesi,

-Yaraların geç iyileşmesi,

-Baş dönmesi,

-Ayak tırnaklarında kalınlaşma,

-Ayak parmaklarında morarma,

-El ayaklarda üşüme veya uyuşma,

-Ağrı ve kramplar yaşama,

-Nefes darlığı,

-Göz kapakları çevresinde sarı cilt lekeleri,

-Deri altında ve göz çevresinde yağ birikmesi,

-Göğüs bölgesinde oluşan ağrılar,

-Bacaklarda meydana gelen ağrılar,

-Cilt ve göz çevresinde meydana gelen sarımtırak lekeler.

Yüksek Kolesterolün Nedenleri

-Kötü beslenme (Yağlı kırmızı et, süt, yumurta ve peynir gibi hayvansal gıdalar, paketlenmiş gıdalar, katı margarin, tereyağ, kızarmış yiyecekler, katı bitkisel yağ çerez, cips, kraker gibi atıştırmalıklar)

-Obezite (Aşırı kilo) Aşırı kilolu olmak vücuttaki trigliserid seviyesini yükseltirken iyi kolesterolü (HDL'yi) düşürür.

-Hareketsiz yaşam

-Sigara İçme

-Alkol kullanımı

-Yaşlanma (Erkekler 50 yaşını aştıktan sonra LDL seviyelerinde dikkat edilmesi gereken oranda yükseklik yaşarlar. Kadınların LDL seviyeleri menopoza kadar nispeten daha düşüktür ancak menopoz sonrasında erkeklerin LDL seviyesine yaklaşmaya başlar.)

-Genetik

-Stres

-Diyabet

-Yüksek tansiyon

-Tiroit Salgısı Azlığı

-Metabolik sendrom

-Bulaşıcı hastalıklar

-İnsulin direnci, polikistik over sendromu, erken menopoz, tiroid tembelliği, hipotiroidi, guatr, şeker hastalığı gibi endokrinoloji ve metabolizma alanına giren faktörler iyi kolesterolü düşürüp, kötü kolesterolün yükselmesine zemin hazırlıyor.

Yüksek ve Kötü Kolesterol Nasıl Düşürülür?

1. Sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Sigara da kolesterol yüksekliği gibi bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Sigara ayrıca akciğer kanseri, akciğer hastalığı, beyin kanaması ve birçok kansere de zemin hazırlar.

2. Beslenme alışkanlığınızı değiştirin. Sindirim sistemi üzerindeki faydaları bilinen lifli gıdaların diğer bir faydası ise trigliserid ve kolestrol değerlerini düşürmesidir.

Tüketebileceğiniz lifli gıdalar arasında muz, kayısı, elma gibi meyveler; bezelye, soya fasulyesi, mercimek gibi bakliyat ürünleri yer alır. Genel olarak sebze, meyve ve hububat tercih edilmelidir. Kızartmalardan kaçınınız. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih ediniz. Karaciğer, böbrek ve beyin gibi kolesterolü fazla olan etlerden uzak durunuz.

Gıdaların yağ ve kalori içeriklerine de dikkat edilmelidir. Yağı azaltılmış peynir, sütü tercih ediniz. Diyet peynir, diyet süt kullansanız bile bunları sınırlı miktarda tüketiniz. Rafine karbonhidratlardan uzak durun.

3. Şeker hastalığı kontrol altına alınmalıdır. İnsülin kullanmak gerekiyorsa kaçınılmamalıdır.

4. Düzenli egzersiz HDL-kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltir, LDL-kolesterolü (kötü kolesterol) düşürür. Hastalar, düzenli egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmelidirler. Haftada en az 3, tercihen 5 kez, 30-45 dakika süre ile yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklete binme gibi sporlar yapılmalıdır.

5. 3 yağı içeren ürünleri haftada 2 kere tüketerek vücudunuzun ihtiyacı olduğu kadar Omega-3 yapı depolayabilirsiniz.

Uyarılar !

-Burada yer alan bilgilerin büyük bir bölümü kişisel tecrübelere dayanmaktadır. Yani bir başkasını tedavi eden bitkisel bir kürün sizi de tedavi edeceği anlamına gelmez.

-Hastalığınız için önce doktora müracaat edin. Bu kürü doktora gittiğiniz halde şifa bulamadıysanız uygulayın.

-Bitkisel ilaçların içindeki iyileştirici özelliğe sahip olan etken maddeler seyrek olduğu için iyileşmeniz reçeteli ilaçlara göre biraz daha fazla zaman alabilir. Bu yüzden bitkisel ilaçları kullanırken sabırlı olmalısınız.

-Eğer yüksek tansiyonunuz varsa sarı kantaronu kullanmayın. İlk önce yüksek tansiyonunuzu tedavi edin. (Tedavi için tıklayın.)

-Sarı kantaron birçok ilaçla etkileşime girdiği için etkisi azalmakta ya da tedavi edici özelliği kalmamaktadır. Bu nedenle tedavi sürecinde hiçbir reçeteli ya da bitkisel ilaç kullanmayın.

-Eğer antibiyotik veya antidepresan ilaçlarından birini kullanıyorsanız, sarı kantaron yağını bu ilaçları bıraktıktan 4-5 gün sonra kullanmaya başlayın. Aksi durumda ciddi sıkıntılara neden olur.

-Kortizon içeren ilaçlar kullanıyorsanız sarı kantaronu bu ilaçları bıraktıktan 1 ay sonra kullanmaya başlayın.

-Hamileyseniz sarı Kantaronu kesinlikle kullanmayın!

Yüksek ve Kötü Kolesterolün Bitkisel Tedavisi

-Sarı kantaronu kullanmadan önce yukarıdaki "Uyarılar" bölümünü mutlaka okuyun.

-Tedavinizde mümkünse ev yapımı olan sarı kantaron yağlarını tercih edin.

-Kilosu 65 kg altında olanlar için: Tedavi için günde 2 kez (sabah-akşam) aç karnına birer çay kaşığı sarı kantaron yağı için. Sonraki bir saat boyunca bir şey yemeyin. Tedaviniz için 300 mL sarı kantaron yağı yeterli olacaktır.

Ya da 1 çay kaşığı sarı kantaron otunu 10 dakika demledikten sonra günde 2 kere aç karnına için. Sonraki yarım saat boyunca bir şey yemeyin. Tedaviniz için 75 gram sarı kantaron otu yeterli olacaktır. (Çayın yapılışı aşağıda resimli olarak gösterilmiştir.)

-Kilosu 65 kg üstünde olanlar için: Tedavi için günde 2 kez (sabah-akşam) aç karnına birer tatlı kaşığı sarı kantaron yağı için. Sonraki bir saat boyunca bir şey yemeyin. Tedaviniz için 300 mL - 450 mL sarı kantaron yağı yeterli olacaktır.

Ya da 2 çay kaşığı sarı kantaron otunu 10 dakika demledikten sonra günde 3 kere aç karnına için. Sonraki yarım saat boyunca bir şey yemeyin. Tedaviniz için 150 gram sarı kantaron otu yeterli olacaktır. (Çayın yapılışı aşağıda resimli olarak gösterilmiştir.)

-Sabırlı olun ve tedavinizi iyileşene kadar 3-4 hafta devam ettirin.